16 Mart 2012 Cuma
DEĞİŞEN DÜNYA VE BİLGİ TOPLUMU
Tarih boyunca insanoğlunun yaşamında üç önemli dönüm noktası olmuştur. Bunlardan ilki tarım
Toplumu dönemidir. Bu dönemde insanların çoğu küçük topluluklar halinde ve göçebe olarak yaşamış
Lardır. Avlanma, meyve toplama ve hayvancılık gibi etkinliklerle geçimlerini sağlayıp yaşamlarını sürdür-
Müşlerdir.17. yüzyılın sonlarından itibaren ise sanayi toplumu sürdürmüşlerdir. 17. yüzyılın sonlarından
İtibaren ise sanayi toplumu dönemi başlamıştır. Sanayi toplumunda üretim öğeleri daha çok maddi varlıklara
Dayanan emek, sermaye ve doğal kaynaklar olmuştur. İkinci dünya savaşından sonra sanayileşme dalgası en
Üst noktaya vardığında ise daha çok maddi olmayan varlıklara dayanan bilgi, kültür ve ideoloji gibi değerlerin öne çıktığı bilgi toplumu dönemi gerçekleşmiştir . Bilgi toplumunda işgücünün önemli bir çoğunluğu, bilişimle
İlgili işlerde çalışmakta ve birçok alanda bilginin kullanılması ve uygulanması önemli bir rol oynamaktadır.
İnsanlık tarihinde belirtilen bu dönemlerin her birinde gücün sahibi, toplumun farklı kesimleri olmuştur.Tarım toplumunda toprak ve hayvancılık ellerinde bulunduranlar, sanayi toplumunda fabrika ve makineye sahip olanlar bilgi toplumunda ise bilgiyi etkili biçimde kullanabilenler diğerlerinden daha güçlü duruma gelmişlerdir.
İçinde bulunduğumuz yüzyılda bireyler ve toplumlar büyük değişim ve dönüşümler yaşamaktadırlar. Her an yeni bir değişim ve gelişimin gerçekleştiği günümüzde, bunları tetikleyen en temel öğenin ise bilgi olduğu rahatlıkla söylenebilir.Bilginin niteliğinde ve niceliğinde olumlu yönde büyük değişiklikler meydana gelmektedir. Bu değişiklikler aşağıdaki gibi özetlenebilir :
Dünyanın bilgi temelleri her 2-3 yılda ikiye katlanmaktadır.
Her gün 7000 bilimsel ve teknik makale yayınlanmaktadır.
Her iki haftada 19 milyon ciltlik veri dünyanın yörüngelerindeki uydulardan gönderilmektedir.
Sanayileşmiş uluslarda ortaokul mezunları, kendi büyükbabalarının ve büyükannelerinin tüm yaşamları
Boyunca öğrendiklerinden daha fazla bilgi ile mezun olmaktadırlar.
Gelecek otuz yılda, geçmiş üç yüzyıldaki kadar bir değişiklik olacaktır. ( National School Board Association, 2006 )
Bilgide meydana gelen bu hızlı değişim ekonomiden eğitime, sağlıktan tarıma, iletişimden siyasete,
Üretimden savunmaya kadar toplumun tüm birimlerini etkilemektedir. Bu değişiklikler getirmiş olduğu olanaklarla birlikte, bireylere ve toplumun tüm kesimlerini çeşitli sorumluluklar da vermektedir.
Bu sorumlulukların bilincinde bilgiye sahip olup yaşam çevreleriyle bütünleştirilebilenler ve onu etkili biçimde
Kullanabilenler, diğer toplumlardan hep bir adım önde olmaktadır.
Günümüzde artık bilgi ve bilgi teknolojilerinde meydana gelen değişikliklerden kaçmak hemen hemen olanaksız duruma gelmiştir . Bu hızlı değişimden kaçmak değil, olanaklar elverdiği sürece yararlanmak gerekir.
Bilgi ve bilişim alanında meydana gelen bu değişime ayak uydurmak gerçekten zorlaşabilir. Yeni icat edilen bir teknoloji , eskiye oranla çok daha hızlı bir biçimde tüm dünyaya yayılmaktadır. Örneğin geçmiş yüzyılda icat edilen radyonun dünyaya ilk 100 milyonuncu kullanıcıya ulaşması 43 yıl gibi çok uzun bir zaman almışken, aynı sayıya ulaşma süresi bilgisayarlar için 17, internet için ise 5 yıl olmuştur. (Gül, 2006 )
BİLGİ TOPLUMUNDA İNSAN NİTELİKLERİ
Bilgi toplumunda yer alan bireylerden değişime ve gelişime açık olmaları beklenmektedir.Sürekli değişen dünyada bireyler ancak gelişim göstererek kendilerine yer edinebileceklerdir. Bireylerin bilgi ve becerilerini yenilememesi bilgi toplumunda tutunamayacaklarının göstergesi olmaktadır.
İstenilen bilgiye erişme, onu kullanabilme ve bu bilgilerden yararlanarak yeni bilgilerin üretilmesinin büyük önem kazandığı bilgi toplumunda , bireylerin ve toplumların beklentileri de büyük ölçüde değişmiştir.
Bilgi toplumunda iş dünyasından öğretmenlere, yöneticilerden öğrencilere ve anne-babalara kadar her birimin toplumda yer alan bireylerden beklentileri de sanayi toplumundaki beklentilerden oldukça farklılaşmaktadır.
Sanayi toplumunda iş dünyası öğretim kurumlarından makine gibi işleyip verilen görevi yerine getiren bireyler yetiştirmesini isterken, günümüzde alanında uzman olmaları ile birlikte, yaşam boyu öğrenmeye açık, yeni bilgiler oluşturup sosyal ve teknik sorunlar için kafa yorabilen bireylere gereksinimi olduğunu ve bilgi çağının ancak bu tür bireylerden oluşan toplumlara yaşama hakkı verdiği belirtilmektedir.
Bilgi toplumlarında bilgiye sahip olmak ,onu elinde bulundurmak önemli bir öğe olmasına rağmen elbette yeterli olmamaktadır. Çünkü bilgisayarlar belleklerinde insanlardan çok daha fazla bilgileri tutabilmekte ve çok daha hızlı işlem yapabilmektedir.Önemli olan bilgiye sahip olanların onu nerede ve nasıl kullanabileceklerini de bilmelidir. Bilgi toplumunda bilgiye erişmek herkesin temel hakkı olmuştur. Bilişim teknolojilerinin gelişmesi ile birlikte kısa zamanda çok bilgiye ulaşmak olanaklı hale gelmiştir. İnternet aracılığı ile kilometrelerce uzaklıkta bulunan bilgilere ulaşmak artık bir ‘’tıklama’’ mesafesi kadar yakınlaşmıştır. Bugün internette sayılamayacak kadar çok bilgi vardır.Önemli olan bu bilgilere erişebilmeyi ve bunları kullanabilmeyi öğrenmektir. Yoksa internet bizim için bir ‘’ bilgi çöplüğü’’ olmaktan öteye gidemeyecektir.
Bilgi toplumunda, gereksinim duyulduğunda bilgiyi alıp kullanmakta yetersiz kalınmaktadır. Birey ve toplumların diğerlerinden farklılık oluşturabilmeleri için, ellerinde bulunan bilgileri etkili biçimde kullanıp yeni bilgi üretimine gitmeleri kaçınılmaz olmuştur. Yeni bilgiyi üreten toplumlar ,diğer toplumlara bağımlı olmaktan kurtulacakları gibi , gücün sahibi ve simgesi de olacaklardır.
YAŞAM BOYU ÖĞRENME
Günümüzde hızlı bilgi artışı toplumlarda kapsamlı değişim ve dönüşümleri doğurmuştur . Öğrenmenin sadece sekiz yıllık zorunlu eğitimlerle kısıtlı tutulması elbette yetersiz kalmaktadır. Bilgi toplumunda bireyler, toplumda kendilerine yer edinebilmek için çoğu zaman ortaöğretime, yükseköğretime hatta lisansüstü öğretime devam etmek zorunda kalmaktadırlar. Bireyler kendilerini eksik hissettikleri konularda gelişim sağlayabilmek için özel ders ya da kurslara da katılabilmektedirler.
Geçmiş yüzyılda öğrenciler, geleneksel okul sürecini tamamladıklarında kendi yaşamlarında gerekli olan bilgi ve becerilerle donanmış biçimde olmaktaydılar. Günümüzde okul sürecinde öğrenilen bilgiler ve edinilen beceriler çok kısa bir süre sonra yetersiz kalmaktadır. Okullarda öğretilen bilgilerle sınırsız kalmanın yetersiz olduğunun bir göstergesi, bugün çok sayıda kamu ve özel kuruluşlarda uygulanmakta olan hizmet içi eğitim kurslarıdır.Bireyler öğrenme süreçlerini bu gibi etkinlikler ile resmi yollardan sürdürebilmektedirler.
Yaşam boyu öğrenme becerisi ile birey ; sadece kendisine öğretilmek istenenleri değil, kendisinin öğrenmek istediklerini de öğrenme olanağı bulur. Yaşam boyu öğrenme bu bağlamda, bireyin özgürlüğüne katkıda bulunur.
Yaşam boyu öğrenme okul öncesinde başlar ve yaşam boyu devam eder. Sadece resmi eğitime değil aynı zamanda resmi olmayan eğitime de kapsayan bir süreçtir.
Yaşam boyu öğrenmeye toplumun her kesiminin gereksinimi vardır. Yaşam boyu öğrenmeyi tamamlama politikaları ve proğramları aşağıda sayılanları sağlamak için desteklenmektedir.(lifelong- learning.org.2006)
· Gençlerin yaşamlarına en iyi biçimde başlamalarını sağlamak
· Okullarda standart be başarıyı artırmak
· Zorunlu eğitim sonrası öğrenme ve eğitimi yükseltmek ve güçlendirmek
· Yetişkinlerin mesleklerinde beceri kazandırarak onların iş bulmalarına yardımcı olmak
Emekli ve yaşlı kesimin aktif ve sağlıklı düşünce ve beden geliştirmelerine yardımcı olmak için etkinliklerde calıştırmak
Yaşam boyu öğrenme, bireyler için bilgi toplumunda yer edine bilmenin, kendini geliştire bilmenin, güç kazana bilmenin bir aracın ve en kestirme yoludur. Üçgenin alanının hesaplana bilmesi için nasıl çarpma işleminin bilinmesi gerekiyorsa yaşam boyu öğrenmenin gerçekleşebilmesi içinde bireyin bilgi okuryazar olması gerekmektedir.
Bilgi Okuryazarlığı
Okuryazarlığın tanımı ve kapsamı içinde bulunan zamana göre değişmekte ve gelişmektedir. Sanayi toplumu döneminde bireylerde aranılan alfabe okuryazarlığı becerisi, günümüzde yetersiz kalmaktadır. Çünkü önceleri sadece sözel yollardan ya da alfabe okuryazarlığı ile basılı kaynaklardan okunarak elde edilebilen bilgiler, teknolojinin kullanılmasının verimi artıracağı olan inanç, bilginin farklı biçimde saklanması ve sunulmasını tetikleyen etmenlerden bazıları olmuştur. Farklı biçimlerde bulunan bu bilgilere sadece zorunlu ya da resmi eğitim sürecinde değil yaşam boyu ulaşmanın yolu bilgi olarak açıklanmaktadır;
· Doğru sorular sormak ve iyi problemler tasarlayabilmek
· Bilgi edinmek ve bilgi kaynaklarını değerlendirebilmek
· Eleştirel olarak araştırmak ve problem çözebilmek
· Çok sayıda alternatifler arasından seçimler yapabilmek
· Kavramları başkalarına açıklayabilmek (hem sözlü hem yazılı olarak)
· Yeni durumlara genelleştirmeler yapabilmek
Bilgi ve okuryazarlığı; gerekirse bilgisayar ve ağları da kullanarak bireylerin basılı ve elektronik ortamdaki bilgi kaynaklarından, gereksinim duydukları bilgilere erişebilme yeteneğidir.Yaşam boyu öğrenme ile bilgi okuryazarlığı arasında güçlü bir ilişki vardır.Bu ilişki aşağıdaki biçimde açıklanabilir ( Kurbanoğlu , 2006):
· Yaşam boyu öğrenmenin amaç olduğu yerde bilgi okuryazarlığı araçtır.
· Bilgi okuryazarlığı yaşam boyu öğrenmeye temel teşkil eder.
· Bilgi okuryazarlığı becerilerine sahip olmayan birey yaşam boyu öğrenmeyi gerçekleştiremez.
Kıyıcı ve odabaşı (2005) göre bilgi okuryazarlığı en kısa zamanda bilgiye ulaşmayı ve erişme, değerlendirme, düzenleme ve kullanma becerileridir.
Okuma, yazma ve temel aritmetik işlemlerin yanı sıra bilgi toplumunda yer alan bireylerin farklı okuryazarlıklara da sahip olmaları beklenmektedir. Bilgi okuryazarı olan bireylerin nitelikleri aşağıdaki gibi sıralanabilir.
· Bilgiye gereksiniminin farkında olma
· Uygun veri kaynaklarda yer alan bilgilere nasıl erişebileceğini bilme
· Elde edilen bilginin niteliğin değerlendirme
· Bilgiyi düzenleyebilme
· Var olan bilgileri ile yeni bilgilerini bütünleştirebilme
· Bilgiyi etkili bir biçimde kullanabilme
Bilgi çağında bilgi okuryazarı olabilmenin bir yolu da bilgisayar ve internet okuryazarı olmaktan geçmektedir.
BİLGİSAYAR VE İNTERNET OKURYAZARLIĞI
Bilgisayar kullanımının öğrenilmesinin gerekliliği herkes tarafından kabul edilmektedir.
Bugün ilköğretim müfredatının üniversite hatta lisansüstü eğitim müfredatına kadar her aşamada farklı düzeylerde bilgisayar kullanımı ile ilgili dersler vardır. Öğretimini tamamlayıp meslek hayatına atılanlar için
Bilgisayar kullanımı yine gerekli olmaktadır. Banka çalışanları müşterileri ile ilgili verileri muhtarlar mahalle sakinlerinin gerekli olan verilerini, okullarda yöneticiler öğrenci ve öğretmenlerle ilgili verileri marketler stoklarda bulunan mallar ile ilgili verileri doktorlar hastalarını takip etmek için oluşturdukları dosyaları mühendisler yapmakta oldukları projeleri ofislerde çalışanlar yazışmaları hep bilgisayarlarda kayıtlı tutmaktadırlar.Ayrıca hangi meslek sahibi olursa olsun alanındaki değişim ve gelişmeleri yine internet aracılığı ile takip edebilmektedir.
Bilgisayar okuryazarının kullanmakta olduğu bilgisayarın her bir donanım ya da yazılım parçasının nasıl çalıştığını ayrıntılı biçimde bilmesi gerekmez. Bilgisayar okuryazarı olanın yeni bir işletim sistemi yazıp geliştirmesini kimse beklemez .Bilgisayar okuryazarından bilgisayarı açıp kapatmak , klavye ve fareyi kullanmak yeni bir dosya açmak, kaydetmek, değiştirmek, kendisine gerekli programları kurmak ve kaldırmak bilgisayarında temel ayarları yapmak, yazıcıdan çıktı almak, elektronik posta gönderip almak gibi gereksinim duyduğu işleri yapabilmesi beklenmektedir.
Bilgisayar okur yazarlığı bir bilgisayar sistemine temel olan yazılım donanım ve uygulama programlarını kullanabilme problemleri çözebilme ve bilgi teknolojilerinin en önemli toplumsal, ekonomik, ve etik sonuçları fark edebilme olarak tanımlamaktadır.
Bilgisayarların bu kadar çok kullanım alanı olduğu günümüzde bilgisayar kullanmayı bilmek toplumda yer alan bireylere artık bir ayrıcalık sağlamamaktadır Bilgi toplumunda bilgisayar kullanmayı bilmek , bilgisayar okuryazarı olmak , alfabe okuryazarı olmak gibi bir zorunluluk haline getirir. Dünyadaki tüm bilgilere çok kolay bir biçimde ulaşılabildiği bilgi çağında bilgisayar okur yazarı olmamanın ‘’bilgi cahili ‘’ olmaktan başka bir şey olmadığı belirtilmektedir.
Tüm dünyadaki bilgilere kolayca erişme olanağı sunan internet bilgisayarları birbirlerine bağlayarak aralarında iletişim kurmalarını sağlayan sürekli büyüyen en büyük bilgisayar ağıdır. Bilgisayar okuryazarlığının bir alt boyu da internet okuryazarlığıdır.İnternet okuryazarlığı bilgi denizi olan internet üzerinde sunulan bilgi yığınları arasından gereksinim duyulan bilgiye ulaşabilme içeriğin nasıl değerlendirilmesi gerektiği konusunda ne yapması gerektiğini bilebilme ve erişilen bilginin nasıl sunulması gerektiğini bilme olarak tanımlanmaktadır
Kaydol:
Yorumlar (Atom)